Sosyal Medyanın Gençler Üzerindeki Etkisi

Sosyal medya; bilgisayar veya akıllı telefon kullanan kişilerin, internet üzerinden oluşturabilecekleri her türlü yazılı, sesli görüntülü iletişim ve paylaşımı sağlayan internet siteleridir. Dünyada her 5 kişiden 2’si internet kullanırken, ülkemizde her iki kişiden birisi internet kullanmaktadır.

Hayatın her alanında, vaktimizin çoğunu çalan sosyal medya kullanımının azı karar olduğu gibi çoğu elbette zarar doğurmaktadır. Özellikle genç grup diye adlandırdığımız ergenler üzerinde ciddi derecede psikolojik deformasyona neden olmaktadır.

Sosyal medya, ergenlerde teknik beceriyi artırabilirken sosyal becerileri ve iletişimi azaltabilir ve hatta bu alanda karşılaştıkları bazı olumsuz etkiler de psikolojik travmalar yaratabilir. Eksiklik duygusu, kıyas, rekabet ve özgüven, sosyal kaygı gibi psikolojik sorunlara yol açarken; sanallaşan güzellik algısı gençler üzerinde yeme bozuklukları gibi tehlikeler bile doğurmaktadır.

Çocukları ve gençleri sosyal medyada bekleyen tehlikeler şunlardır:

1- Kimlik oluşumuna olumsuz etkisi
Her türden, her milletten insanı bir arada görüp onlarla kendini kıyaslaması ve sahip olduğundan çok olmadığı şeylere odaklanması.

2- Mahremiyet duygusunun gelişmesini engelleme:
Gerek fiziksel, gerekse ruhsal olarak çoğu insanın her şeyini ulu orta yaşamasından ötürü mahremiyet kavramına bakış açısı bulmakta zorlanmak.

3- Kandırılma, suiistimal:
Örneğin Şarkı söylemek, dans etmek ya da göz alıcı bir fiziğe sahip olan kişileri meşhur olma vaadiyle kandırma durumları

4- Popüler olma isteği
Yani kabul görme ihtiyacının fazlalaşmasından ortaya çıkan bir şeylere sahip olma isteği ve bunun için şayet hırsa dönüşmüşse kontrolsüz bir şekilde her şeyi yapmayı göze alma durumu.

5- Toplumdan uzaklaştırıp yalnızlaştırma durumu:
Yani dışarıdaki dünya ile sanal dünyanın birbirinde çok uzak olması ve istenen insanlara sosyal medya aracılığı ile olsa da bir şekilde ona mesaj yazmak, ya da paylaşımlarına yorum yapabilme durumu…

6- Konuşmak yerine yazmak:
Şu demektir: Sokak bizim özümüzdür. Sokak yaşantısını bilmeyen, oranın adabıyla büyümemiş insanın ne kadar bilgili olduğu sadece masa başında işe yarar. Ama hayatta kalmak ve hayatına dair bir şeyleri kolaylaştırmak için yeterli değildir. Şimdi eve bir su tesisatçısı getireceksen, ya da gidip ikinci el araba alacaksan, istersen bilim adamı (Bilim insanı) ol, sokak jargonu bilmiyorsan çok kolay kandırılırsın.

Şimdi de avantajlara gelelim.
Avantajlar:
1- Kendi gibi beğenileri ve hobileri olan insanlarla karşılaşma durumları, hatta aynı şehirdeyseler tanışmaları ve arkadaş olmaları mümkün oluyor.

2- Arkadaşlarıyla daha çabuk iletişim kurma:
Aralarında grup kurarak bir bilgiyi aynı anda birden fazla arkadaşına ulaştırmak, yazıdan anlamayana görüntülü olarak anlatabilme durumu çok güçlü bir avantajdır.

3- İş olanakları ve bilgiye çabuk ulaşma:
Eğer ödev yapılacaksa bunun için birkaç semt öteye gidip oradaki kütüphanede ödevi hazırlamak yerinde internetten arama motoru aracılığıyla ödevine ulaşır ve yazıya dökme konusunda büyük vakit kazanır.

Peki ebeveynler olarak ne yapmalı?
Yani onları Güvende Tutmak İçin Neler Yapabiliriz?

* Bunun ilk yolu, yardıma hazır olmak ancak müdahaleci olmamak.
Kontrol etmek için değil etki etmek için çabalayın. Yapabileceğiniz her an onlara kim olduklarını deneyimlemeleri, sizin fikirlerinizden çok farklı olsa bile fikirlerini ve dünya görüşlerini söylemeleri için alan tanımak.
Siz oldukları kişiyi ve düşünme şekillerini kabul ettiğinizi ne kadar çok gösterirseniz kendi öz kabulleri o kadar fazla gelişir. Bu, internet üzerinden kabul görme ihtiyaçlarını ve hayatları boyunca sosyal medyada kendilerini aşırı öne çıkarma gereksinimlerini sınırlayacaktır.

* Gençler üzerinde yasakların hiçbir olumlu etkisi olmadığını kabul edin.

* Sürekli olarak sosyal mecralarda onları takip ettiğiniz mesajını vererek baskı oluşturmayın.

* İnsanlar hayatlarının her döneminde kendileriyle ilgili endişelere kapılabilir. Fakat ergenlik bu endişelerin daha sık yaşandığı bir dönemdir. Kabul görme, beğenilme, yeterli hissetme ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri aktiviteler ile gençleri destekleyin.

* Sosyal medyayı doğru kullanarak onlara örnek olun. Özellikle mahremiyet ile ilgili sınırları, sosyal medyanın bu sınırlar için oluşturduğu riski mutlaka anlatın ve bunun üzerine konuşun.

* Herhangi bir olumsuzluk ile karşılaşmaları durumda size anlatmaları için onlara güven sağlayın.

Eğer çocuğunuzun sosyal çevresinden koptuğunu, yalnızlaştığını, içine kapandığını ve daha çok sanal ortamda vakit geçirdiğini düşünüyor ve ona erişemiyorsanız bir terapist ile görüşme vaktiniz gelmiş demektir.

Derleyen ve Hikayeleştiren: Servet Saygınoğlu

Yorumlar

yorumlar

Yazar Hakkında

servetsayginoglu

Yazarlık hayatına 2011 yılında Kafka’ya hayranlığı üzerine “Bir Kafes Kuş Aramaya Çıkmış” adlı kitabıyla başlamış, şu anda “Sana Güvenmiştim” kitabına kadar 7 eser yayımlamıştır. Saygınoğlu, şu anda kişisel ve toplumsal konular üzerine hem yazılı hem de video türü içerikleri üretip sunmaktadır.